Yıllardır sinema ama özellikle TV dizi sektörü çalışanları,
kötü çalışma koşullarını devlete anlata anlata dillerinde tüy bitti.
Ve onlar hala sosyal güvencesiz, hala 12-16 saat sigortasız çalışıyorlar...
Ve hala vahşi ve giderek ucuzlayan çalışma koşulları,
sektörde çalışanları erozyona uğratmaya devam ediyor...
Bazı alanlar dışında sektörde çalışma süresi artık 3-5 yıl...
Dolayısıyla bilgi ve deneyim de erozyona uğradı...
Bu erozyonun film ve dizilere olumsuz yansıması da ortada...
Hiçbir katkısı olmadığı halde,
devlet hala 150 milyon dolarlık dizi ihraç ettik diye seviniyor.
Oysa bu para Hollywood için ancak 1-2 filmin yapım bütçesi...
Ve devlet bilmiyor ki,
ucuza giden bu Türk dizilerinin yayıldığı coğrafyalarda,
prime-time’da Hollywood dizilerine verdiği zarar,
onların kat ve katı fazla...
Ama araştırıyorlar...
Ve yakında gelecekler...
Hatta geldiler bile...
Hala “Muhteşem Yüzyıl” veya bir başkasına saldıran politikacılar,
ve onların hadisçisi ve fetvacı akıl verici kurumları ve kişileri,
ve hala bu dibe vuran sorunları ucuza götürmeye çalışan,
ortada senarist de bırakmadıkları için,
Kore öykülerinden medet uman TV kanalları ve dizi yapımcıları...
Küresel sermaye geldiği zaman göreceksiniz,
onların bize ait bir öyküyü,
nasıl parlatıp tüm dünyaya satacağını...
Tabii içerideki bir kanala da bu diziyi ucuza satıp,
reyting’in tavan yapacağını,
ve görece pahalı yerli dizi yapımcılarının,
bu kez onların kapısında kuyruk olacağını...
Ve tüm dünya gibi,
ve her şeyi maydanoz ettiğiniz muhafazarkarlığınız yüzünden,
bir kez daha hep birlikte göreceğiz,
nasıl gerçekten kimse sormadıysa Spartaküs’ün kim olduğunu,
o "soft porno Harem"de de artık kimse sormayacak,
bu haline bile razı olmadığınız Hürrem’in ve Kanuni’nin kim olduğunu?..
Siz aynen böyle devam edin!..
Hüseyin Kuzu
---------------------
NOT : Bu yazı, yazarı ve alındığı yayın yeri belirtilerek, dileyen herkes tarafından, ticari kullanmamak koşuluyla, izinsiz olarak yayınlanabilir veya bir kısmı alıntılanabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder